aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
26 Mart 2014 Çarşamba
Gibi Gibi
Yaz günü bütün gün sokakta oynayıp kan ter içinde kaldığımız mahallenin amcası hepimizin dedesi
Rüstem Amcanın dondurma alıp hepimizi mutlu ettiği anlarda ki gibi
Mahallenin yengesi Fadime Yengesi salçalı ekmeklerini yediğim anlardaki gibi
Babamın ben daha gazoz diyemeden gazoz aldığı zamanlardaki gibi
Halamın beni ayaklarında salladığı anlardaki gibi
Yanartaş oynarken bütün taşları topla vurduğum zamanlardaki gibi
Okulda ilk 5 imi aldığım zaman gibi
Arife gecesi yeni ayakkabılarımı yastığımın altına koyduğum anlardaki gibi
Giymediğim pantolonumun cebinden çıkan parayı gördüğüm andaki gibi
Baharın ağaçlardaki ilk tomurcuklarını açtığını gördüğüm andaki gibi
O küçük şehirde biz yaz akşamı deniz kıyısında otların içinden çıkan bir sürü ateşböceğini izlediğim anlardaki gibi
Annemin patates köfte yaptığı akşam yemeklerini yediğim zamanlardaki gibi
Soğuk kış gecelerinde ışıkların kesilip babamın mum ışığındaki masal anlatışını dinlediğim gibi
Sabah uyanıp pencereye koşup çatılarda karları gördüğüm an gibi
Yavru kedileri bulup eve gizlice aldığım ne olur bizimle kalsın diye anneme yalvardığım günlerdeki gibi
Eve ağlayarak girdiğimde halamın göğsüne yatıp kokladığım günlerdeki gibi
Şeker Bayramında poşetler dolusu şeker topladığım, Paskalya Bayramında Ermeni Komşu Teyzenin boyalı yumurtalarını aldığım zamanlardaki gibi
Hadi geç oldu diye bağıran anneme hayır biraz daha oynayayım dediğimde 'peki' dediğini duyduğum an gibi
Babamın düştüğümde ellerimi tutup geçecek deyip öptüğü andaki gibi
Kar yağdığında okulların tatil oluşunu öğrendiğim gibi
Eminönü nden bir kutu sakızı anneme aldırıp mahallede kolinin üstünde satıp ilk paramı kazandığım zaman gibi
Zillere basıp kaçtığımız yaz gecelerdeki gibi
Kardeşimle uykumuzun kaçtığı gülme krizinden uyuyamadığımız zamanlardaki gibi
Yeni bir bebeği kucağıma aldığım an gibi
İlk şarabımı içip sarhoş olduğum gibi
İçimin sıkıntıdan un ufak olduğu anlarda günbatımını izleyip umutlandığım zaman gibi
Alime Teyze ile tanışıp arkadaş olup 87 yıllık hayatını dinleyip babaannemi gözlerinde gördüğüm an gibi
Ağız dolusu güldüğüm arkadaş buluşmalarında olduğum gibi
Söğüt ağacının sevgiye eğilir gibi toprağa eğildiğini gördüğüm zaman gibi
Nazım'ın ilk defa şiirlerini okuyup ağladığım an gibi
Denize vurmuş yakamoza bakıp türkü mırıldandığım geceler gibi
çocukluğum gibi
Seni Seviyorum...
Etiketler:
anılar,
anne,
aşk,
baba,
çocuk,
eski,
güneş topla benim için,
kalp,
mahalle,
sevgi,
söğüt ağacı,
zülfü Livaneli
31 Ocak 2014 Cuma
Suzi Candır
Ben onunla yeni yeni tanışıyorum, her geçen gün hikayesinden bir parça öğrendikçe ne kadar güçlü bir kadın olduğunu idrak ediyorum. Şimdi çok güzel bir hedefi var. Hikayesinden bir bölüm
'Benim adım Suzan Durmazel 49 yaşında İstanbul Doğumluyum. 2 tane kız çocuğum var. 4 yıl önce şekere bağlı tansiyondan sol gözümü kaybettim. Arkasından eşimden 4 yıldır ayrı yaşıyorum. Kronik şeker hastasıyım. Herhangi bir sosyal güvencem yok ve kirada oturmaktayım. Buradaki amacım el emeğim olan hamur işlerimi yaparak helalinden geçimimi sağlayıp çocuklarıma bakmak ve tedavi olmaktır. Bundan sonrasında da benim gibi olan insanlara iş imkanı sağlamak asıl hedefimdir. Siparişleri 1 gün önceden telefon yoluyla alıp kargo ile evlerinize göndereceğim. Şuanda sadece İstanbul siparişlerine cevap verebiliyorum ilerleyen zamanlarda da diğer şehirlerdeki gönül dostlarıma hizmet vereceğim.'
Burası Suzi'ye Gider
'Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil. Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki, yanında yer almayı bil. Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için… Seninle gelmek isteyenleri yanına al. Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata. Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel… Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir… C.Bukowski '.
'Benim adım Suzan Durmazel 49 yaşında İstanbul Doğumluyum. 2 tane kız çocuğum var. 4 yıl önce şekere bağlı tansiyondan sol gözümü kaybettim. Arkasından eşimden 4 yıldır ayrı yaşıyorum. Kronik şeker hastasıyım. Herhangi bir sosyal güvencem yok ve kirada oturmaktayım. Buradaki amacım el emeğim olan hamur işlerimi yaparak helalinden geçimimi sağlayıp çocuklarıma bakmak ve tedavi olmaktır. Bundan sonrasında da benim gibi olan insanlara iş imkanı sağlamak asıl hedefimdir. Siparişleri 1 gün önceden telefon yoluyla alıp kargo ile evlerinize göndereceğim. Şuanda sadece İstanbul siparişlerine cevap verebiliyorum ilerleyen zamanlarda da diğer şehirlerdeki gönül dostlarıma hizmet vereceğim.'
Burası Suzi'ye Gider
'Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil. Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki, yanında yer almayı bil. Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için… Seninle gelmek isteyenleri yanına al. Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata. Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel… Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir… C.Bukowski '.
2 Kasım 2013 Cumartesi
X ve Y Arasında
X.
oysa bize hikayelerde hep kavuşmalar mutlu son olarak anlatıldı
oysa bize hikayelerde hep kavuşmalar mutlu son olarak anlatıldı
cocukken ne kadar çabuk kanmışız herşeye
hoş, belkide içimiz çocuk kaldığı için hala hikayelere inanıyoruz
ne acı
Y.
acı değil aslında
hissetmek güzel şey
X
hissetmek? çocuklar hisseder mi ki?
Y.
hem de nasıl konışulmayan ne varsa hepsini hissederler
bişey diyim mi.hani ben sana sordum ya, nası gidio falan die, sende anlaşıyoz hayatla falan dedin
sanki katlanıyosun gibi geldi bana
Y
hayatta iki seçenek var ya yaşananları kabul edip akışta yer alırsın ya kabul etmeyip mutsuz olursun bana göre
ben kabullendim kabul ettikçe de huzur buldum
X
hiç direnmez misin?
Y
direnmek canımı çok yakıyor ve durumu değiştirmiyor üstüne daha çok kasıyor
kabul etmek yenilmek değil aslında belki de kazanmak
X
yapma be güzelim.direnmeden kazanılan bi zafer olabilir mi?
x
savaşı savaşla kazanamam barış getiririm savaşlarıma ve o zaman gerçekten kazanırım
X
o kadar farklı düşünüosun ki benden.ama haklısın belki de.çünkü düşünüyorum da, bu zamana kadar hep savaştım.ama hep.bilmiyorum belki ismimden, belki de düşüncelerimden geliyo bu anarşikliğim.ama hep savaştım ve hep yenildim sanırım.hep mücadele ettim hep yenildim.yada ben yenilmedim de karşı taraf çekildi.işte o zaman o savaşın da anlamı kalmadı tabi.
Y
büyük savaşlar var içlerimize
x
belkide gerçekten savaşırken bi durup, barış getirip, ne olucak bakmak lazım
Y
evet çünkü savaş aslında barışı bekler
sen ona savaş verdikçe durulmaz her seferinde daha güçlenerek vurur seni
yokluğu da bir o kadar yıkıcı olur lakin barış geldiği zaman gerçek baharı yaşarsın
düşünsene deniz küçücük çocuklar tecavüze uğruyor bu dünyada
onları nasıl savaşçı yapacaksın
açlıktan bebekleri ölen anneleri nasıl direndireceksin hayata karşı
oğullarını savaşlarda kaybetmişlere
ya da işkenceyle aklını kaybetmişleri nasıl savaştıracaksın
hepimizin istediği şey barış ise bu işte bir yanlışlık var
çünkü biz hala kötülerle savaşıyoruz
halbuki barışı getirsek
belki daha kalıcı olur bazı güzellikler
sevginin bir şekli yok gerçekten
herkes sevebilir dünyadaki en kötü insan bile
ona izin vermek lazım
sadece
onunla savaşmamak gerek
elbet ki sinirlerimiz bizi yıpratacak hep doğruyu güzeli arayacağız mutluluğu
çok doğru yapmak isterken çok hata yapacağız bu doğanın kanunu
bunu anlayıp kendinle barışı imzaladın mı gerisi de geliyor
X
dediklerin o kadar değerli şeyler ki,
ve sanki yaşanmışlık var bunlarda
ve bence bunlar değerlendirilmeyi hak ediyor
diyorum ya, şuana kadar hep savaşmış, hep mücadele etmiş birine barışı anlatıyosun.ki barış benim için çoğu zaman mücadeleden dönmek, pes etmek ve zayıflık olarak yer etmiştir zihnimde
ama diyorum ya, hem bunları senin söylemen çok önemli.
Y
boşa mı savaştın o zaman barışın olmadığına inanarak... neden benim söylemem önemli?
ki barış için dönek olmak, zavallı olmak, yenilmek asıl madalyadır benim için
x
bilmiyorum ki.yazdıklarını okuduktan sonra kendime hep bişeyler için savaşmışsın deniz, mücadele etmişsin.hiç barış yolunu denememişsin.belki de denesen, o zaman kazanaacaktın dedim.evet, sanırım boşa savaşmışım.senin söylemen önemli çünkü diyorum ya, nedense senin bunları söylemenin nedeni olarak bişeyler yaşadığını var sayıyorum.
Y
yanlışlık nerede biliyor musun bize savaş diye barışı anlattılar yıllarca ve barışı savaş olarak soktular gözümüze biz doğru yerde savaştığımıza inanan savaşçılar bundan yanıldık hep
X
hislerime hep güvenmişimdir. ve hiç de yanılmadım
Y
evet çünkü hislerin atalarından geliyor onlar her zaman sana doğruyu söyler çünkü senin içinde binlerce ata yaşadı hepsi senin bilincinin şuan deneyimlediğini yaşayıp öldü ve sana içsel bir ses olarak geri döndü
yani bilimsel açılımı dna ve rna da ki kodlar sayesinde varolan bilincine yön veriyorlar
X
şuan azcık daha kassan aşkı bilimsel olarak açıklayabilirsin, biliyosun dimi?
Y
kasmadan da açıklayabilirim kuzucum :)
X
:)
çok iddialısınız hanımefendi
Y
hayat iddialı ben seyircisiyim
sadece iyi bir seyirci
X
peki açıklamanı istesem? bunu benimle paylaşırmısın?
Y
aşkı mı ?
X
evet
çok realist gördüm sizi
Y
benimki lafsalatası bildiğin pek de bildiğimden değil aslında
X
:D :D kıvırma kıvırmaa
Y
aşkı hep varolmadığı yerde güzel buldum ben
hani nazım diyor ya en güzel çocuk henüz doğmadı diye
öyle yani
X
neyse neyse konuyu değiştirelim bence
Y
yani aşk konusunda gerçekten sözle anlatamam belki bir bakışla belki bir kediyi severken
hep güçlü yanlara aşık oluruz ya ben hep çirkin yanlarımı güçsüz yanlarımı sevmek istedim kendimde
çok karışık yani
X
"hayattaki en güzel şey, tm kusurlarınızı bilmesine rağmen, sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır" diye bi söz görmüştüm biyerde
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)