Ben onunla yeni yeni tanışıyorum, her geçen gün hikayesinden bir parça öğrendikçe ne kadar güçlü bir kadın olduğunu idrak ediyorum. Şimdi çok güzel bir hedefi var. Hikayesinden bir bölüm
'Benim adım Suzan Durmazel 49 yaşında İstanbul Doğumluyum. 2 tane kız çocuğum var. 4 yıl önce şekere bağlı tansiyondan sol gözümü kaybettim. Arkasından eşimden 4 yıldır ayrı yaşıyorum. Kronik şeker hastasıyım. Herhangi bir sosyal güvencem yok ve kirada oturmaktayım. Buradaki amacım el emeğim olan hamur işlerimi yaparak helalinden geçimimi sağlayıp çocuklarıma bakmak ve tedavi olmaktır. Bundan sonrasında da benim gibi olan insanlara iş imkanı sağlamak asıl hedefimdir. Siparişleri 1 gün önceden telefon yoluyla alıp kargo ile evlerinize göndereceğim. Şuanda sadece İstanbul siparişlerine cevap verebiliyorum ilerleyen zamanlarda da diğer şehirlerdeki gönül dostlarıma hizmet vereceğim.'
Burası Suzi'ye Gider
'Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil. Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki, yanında yer almayı bil. Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için… Seninle gelmek isteyenleri yanına al. Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata. Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel… Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir… C.Bukowski '.
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
31 Ocak 2014 Cuma
2 Kasım 2013 Cumartesi
X ve Y Arasında
X.
oysa bize hikayelerde hep kavuşmalar mutlu son olarak anlatıldı
oysa bize hikayelerde hep kavuşmalar mutlu son olarak anlatıldı
cocukken ne kadar çabuk kanmışız herşeye
hoş, belkide içimiz çocuk kaldığı için hala hikayelere inanıyoruz
ne acı
Y.
acı değil aslında
hissetmek güzel şey
X
hissetmek? çocuklar hisseder mi ki?
Y.
hem de nasıl konışulmayan ne varsa hepsini hissederler
bişey diyim mi.hani ben sana sordum ya, nası gidio falan die, sende anlaşıyoz hayatla falan dedin
sanki katlanıyosun gibi geldi bana
Y
hayatta iki seçenek var ya yaşananları kabul edip akışta yer alırsın ya kabul etmeyip mutsuz olursun bana göre
ben kabullendim kabul ettikçe de huzur buldum
X
hiç direnmez misin?
Y
direnmek canımı çok yakıyor ve durumu değiştirmiyor üstüne daha çok kasıyor
kabul etmek yenilmek değil aslında belki de kazanmak
X
yapma be güzelim.direnmeden kazanılan bi zafer olabilir mi?
x
savaşı savaşla kazanamam barış getiririm savaşlarıma ve o zaman gerçekten kazanırım
X
o kadar farklı düşünüosun ki benden.ama haklısın belki de.çünkü düşünüyorum da, bu zamana kadar hep savaştım.ama hep.bilmiyorum belki ismimden, belki de düşüncelerimden geliyo bu anarşikliğim.ama hep savaştım ve hep yenildim sanırım.hep mücadele ettim hep yenildim.yada ben yenilmedim de karşı taraf çekildi.işte o zaman o savaşın da anlamı kalmadı tabi.
Y
büyük savaşlar var içlerimize
x
belkide gerçekten savaşırken bi durup, barış getirip, ne olucak bakmak lazım
Y
evet çünkü savaş aslında barışı bekler
sen ona savaş verdikçe durulmaz her seferinde daha güçlenerek vurur seni
yokluğu da bir o kadar yıkıcı olur lakin barış geldiği zaman gerçek baharı yaşarsın
düşünsene deniz küçücük çocuklar tecavüze uğruyor bu dünyada
onları nasıl savaşçı yapacaksın
açlıktan bebekleri ölen anneleri nasıl direndireceksin hayata karşı
oğullarını savaşlarda kaybetmişlere
ya da işkenceyle aklını kaybetmişleri nasıl savaştıracaksın
hepimizin istediği şey barış ise bu işte bir yanlışlık var
çünkü biz hala kötülerle savaşıyoruz
halbuki barışı getirsek
belki daha kalıcı olur bazı güzellikler
sevginin bir şekli yok gerçekten
herkes sevebilir dünyadaki en kötü insan bile
ona izin vermek lazım
sadece
onunla savaşmamak gerek
elbet ki sinirlerimiz bizi yıpratacak hep doğruyu güzeli arayacağız mutluluğu
çok doğru yapmak isterken çok hata yapacağız bu doğanın kanunu
bunu anlayıp kendinle barışı imzaladın mı gerisi de geliyor
X
dediklerin o kadar değerli şeyler ki,
ve sanki yaşanmışlık var bunlarda
ve bence bunlar değerlendirilmeyi hak ediyor
diyorum ya, şuana kadar hep savaşmış, hep mücadele etmiş birine barışı anlatıyosun.ki barış benim için çoğu zaman mücadeleden dönmek, pes etmek ve zayıflık olarak yer etmiştir zihnimde
ama diyorum ya, hem bunları senin söylemen çok önemli.
Y
boşa mı savaştın o zaman barışın olmadığına inanarak... neden benim söylemem önemli?
ki barış için dönek olmak, zavallı olmak, yenilmek asıl madalyadır benim için
x
bilmiyorum ki.yazdıklarını okuduktan sonra kendime hep bişeyler için savaşmışsın deniz, mücadele etmişsin.hiç barış yolunu denememişsin.belki de denesen, o zaman kazanaacaktın dedim.evet, sanırım boşa savaşmışım.senin söylemen önemli çünkü diyorum ya, nedense senin bunları söylemenin nedeni olarak bişeyler yaşadığını var sayıyorum.
Y
yanlışlık nerede biliyor musun bize savaş diye barışı anlattılar yıllarca ve barışı savaş olarak soktular gözümüze biz doğru yerde savaştığımıza inanan savaşçılar bundan yanıldık hep
X
hislerime hep güvenmişimdir. ve hiç de yanılmadım
Y
evet çünkü hislerin atalarından geliyor onlar her zaman sana doğruyu söyler çünkü senin içinde binlerce ata yaşadı hepsi senin bilincinin şuan deneyimlediğini yaşayıp öldü ve sana içsel bir ses olarak geri döndü
yani bilimsel açılımı dna ve rna da ki kodlar sayesinde varolan bilincine yön veriyorlar
X
şuan azcık daha kassan aşkı bilimsel olarak açıklayabilirsin, biliyosun dimi?
Y
kasmadan da açıklayabilirim kuzucum :)
X
:)
çok iddialısınız hanımefendi
Y
hayat iddialı ben seyircisiyim
sadece iyi bir seyirci
X
peki açıklamanı istesem? bunu benimle paylaşırmısın?
Y
aşkı mı ?
X
evet
çok realist gördüm sizi
Y
benimki lafsalatası bildiğin pek de bildiğimden değil aslında
X
:D :D kıvırma kıvırmaa
Y
aşkı hep varolmadığı yerde güzel buldum ben
hani nazım diyor ya en güzel çocuk henüz doğmadı diye
öyle yani
X
neyse neyse konuyu değiştirelim bence
Y
yani aşk konusunda gerçekten sözle anlatamam belki bir bakışla belki bir kediyi severken
hep güçlü yanlara aşık oluruz ya ben hep çirkin yanlarımı güçsüz yanlarımı sevmek istedim kendimde
çok karışık yani
X
"hayattaki en güzel şey, tm kusurlarınızı bilmesine rağmen, sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır" diye bi söz görmüştüm biyerde
1 Kasım 2013 Cuma
Bugün mutluluk için ne yaptın?
Ne güzel soru değil mi? Her zaman birinin gelip bizi bulmasını, başımıza güzel olayların gelmesini (para,aşk,iyi bir sağlık, beğenilme, tatmin olma) gelmesini bekliyoruz.Bekledikçe de tren öküz ilişkisi arasında gidip geliyoruz. Bir yemeği kötü yapmaktan, çamaşırları yanlış yıkamaktan, işyerinde verilen bir işi eksik yapmaktan,iyi bir evlat, eş olmamaktan, çocuğu iyi bir okula gönderememekten, orgazm olamamaktan, zengin olamamaktan bu yarış uzayıp gider sonsuz bir denizde karayı arayanlarız.
Mutsuz olmaya, yalnız hissetmeye ne kadar meraklıyız. Böyle hissettikçe de hayattan elimizi ayağımızı çekiyoruz. Oysa dünya insanoğlunun kurduğu bir yer değil. O yüzden adaletsizlikle, savaşlarla, kötülüklerle uğraşmayı bıraktım ben uğraştıkça onlar içimde güç kazanıyordu. Hatta mutlu olma, doğru olma gibi kavramları da bıraktım. Ben bıraktıkça herşey daha adaletli daha güzelleşerek geri geldi. Herkes bir şekilde varolma savaşı veriyordu, herkes haklıydı. Ne bilim organik tarımı savunup mc de hamburger yemek, sağlıklı hava için savaşıp sigara içmek, özgünlükten bahsedip copy paste iş yapmak hepsi anlam kazandı. Ben ne kadar derindeysem karşımdakinin de derinliğini o kadar görebiliyordum. Böyle kafadaki gözlüğü unutup her yerde arama durumu var ya işte varolma da böyle bir şey. Zaten ne yaparsan yap varsın, iyi kötü, canlı, ölü. Varsın hep varoldun ve varolacaksın.
Aramayı bırakıp sadece izlemeye başlayınca rahatlıyor insan. Ve ne yaşarsa yaşasın içinde bütün hikayelere yansıyan olduğu da anlıyor.Aranılan şeyler kayıptı. Mutlu olmak için meli- malı- eklerini atmak gerekti. Sevgi her şekle, her duruma bürünebilirdi. Sınır çizdiğim an sevgimden eksilttiğimi anladım. Hayatta ise 'Olacak olanı, Olmuş olanı' değil de 'Olanı' ne ise onu sevmeyi öğreniyorum.
Mutsuz olmaya, yalnız hissetmeye ne kadar meraklıyız. Böyle hissettikçe de hayattan elimizi ayağımızı çekiyoruz. Oysa dünya insanoğlunun kurduğu bir yer değil. O yüzden adaletsizlikle, savaşlarla, kötülüklerle uğraşmayı bıraktım ben uğraştıkça onlar içimde güç kazanıyordu. Hatta mutlu olma, doğru olma gibi kavramları da bıraktım. Ben bıraktıkça herşey daha adaletli daha güzelleşerek geri geldi. Herkes bir şekilde varolma savaşı veriyordu, herkes haklıydı. Ne bilim organik tarımı savunup mc de hamburger yemek, sağlıklı hava için savaşıp sigara içmek, özgünlükten bahsedip copy paste iş yapmak hepsi anlam kazandı. Ben ne kadar derindeysem karşımdakinin de derinliğini o kadar görebiliyordum. Böyle kafadaki gözlüğü unutup her yerde arama durumu var ya işte varolma da böyle bir şey. Zaten ne yaparsan yap varsın, iyi kötü, canlı, ölü. Varsın hep varoldun ve varolacaksın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)